top of page

Genetik Hastalıklar

Yazarın fotoğrafı: AkgenLabAkgenLab
genetik hastalıklar

Genetik hastalıklar, DNA'mızda meydana gelen değişiklikler sonucu ortaya çıkan ve nesilden nesile aktarılabilen sağlık sorunlarıdır. Bu hastalıklar, tek bir gende meydana gelen mutasyonlardan, kromozom yapısındaki değişikliklere kadar geniş bir yelpazede karşımıza çıkabilir. Modern tıp teknolojilerinin gelişmesiyle birlikte, genetik hastalıkların tanı ve tedavisinde önemli ilerlemeler kaydedilmiştir.


Genetik hastalıklar, insan vücudunun en temel yapı taşı olan DNA'daki değişiklikler sonucu ortaya çıkan ve çoğunlukla nesilden nesile aktarılan karmaşık sağlık sorunlarıdır. Anne veya babadan gelen kromozom veya genlerdeki farklılıklar ve bozukluklar, doğacak bebeğin genetik yapısını doğrudan etkileyerek çeşitli hastalıkların temelini oluşturur. En sık görülen genetik hastalıkların başında Down Sendromu gelir. Bu kromozomal bozukluk, 21. kromozomun fazladan bir kopyasının bulunmasıyla karakterizedir. Kistik fibrozis, hemofili, orak hücreli anemi ve Huntington hastalığı da yaygın görülen genetik hastalıklar arasındadır.


Genetik testler, hastalıkların erken teşhisinde kritik rol oynar. Prenatal tanı yöntemleri, henüz doğmamış bebeklerde olası genetik bozuklukların belirlenmesine olanak sağlar. Amniyosentez ve koryon villus örneklemesi gibi yöntemler, risk altındaki gebeliklerde sıklıkla kullanılmaktadır. Gen tedavisi, genetik hastalıkların tedavisinde umut vadeden bir yaklaşımdır. Bu yöntemle, hasarlı genler onarılabilir veya yerine sağlıklı kopyaları yerleştirilebilir. CRISPR-Cas9 gibi gen düzenleme teknolojileri, bu alanda devrim niteliğinde gelişmelere öncülük etmektedir.


Genetik Hastalıklar Nelerdir?

Genetik hastalıklar, DNA'da meydana gelen kalıtsal değişiklikler ya da bozulmuş gen yapıları sonucu ortaya çıkan sağlık sorunlarıdır. Bu hastalıklar, bireylerin bedensel ya da zihinsel gelişimlerini etkileyebilir ve çoğunlukla bir nesilden diğerine geçiş gösterir. Bazı örnekler çok yaygındır ve genetik hastalıkların çeşitliliğini gösterir.


Yaygın genetik hastalıklar arasında şunlar bulunur:

  • Kistik fibrozis

  • Orak hücre anemisi

  • Duchenne kas distrofisi (DMD)

  • Huntington hastalığı

  • Fenilketonüri (PKU)

  • Tay-Sachs hastalığı

  • Hemofili

  • Talasemi

  • Marfan sendromu

  • Down sendromu

  • Turner sendromu

  • Klinefelter sendromu

  • Ailesel Akdeniz ateşi (FMF)

  • Albinizm

  • Brakidaktili (parmak kısalığı)

  • Waardenburg sendromu

  • Polikistik böbrek hastalığı

  • Herediter spastik paraparezi

  • Retinitis pigmentosa


Kistik Fibrozis

Kistik fibrozis, mukus ve ter bezlerinde kalın, yapışkan salgıların oluşmasına neden olan bir kalıtsal hastalıktır. Bu durum, solunum ve sindirim sistemlerini olumsuz yönde etkileyerek nefes darlığı, sürekli akciğer enfeksiyonları ve sindirim sorunlarına neden olabilir.


Orak Hücre Anemisi

Orak hücre anemisi, kırmızı kan hücrelerinin normal yuvarlak şeklini kaybedip, orak (yarım ay) şeklini almasına yol açan genetik bir kan hastalığıdır. Bu anormal şekil, kanın akışını zorlaştırır ve vücudun çeşitli bölgelerinde ağrılar, enfeksiyonlar ve organ hasarlarına neden olabilir.


Genetik Hastalıklar Kalıtsal Mıdır?

Genetik hastalıklar, genlerde meydana gelen mutasyonlar, kromozomal anomaliler ya da genetik materyaldeki yapısal bozukluklar sonucunda ortaya çıkar. Bu bozukluklar ya ebeveynlerden kalıtsal olarak aktarılabilir ya da çevresel faktörler, radyasyon ve kimyasal maddeler gibi dış etkenler nedeniyle gelişebilir. Ayrıca bazı genetik hastalıklar tamamen rastgele mutasyonlarla da ortaya çıkabilir.


Genetik hastalıkların temel nedenleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Gen mutasyonları

  • Kromozom sayısındaki anomaliler (örneğin, Down sendromunda fazladan bir kromozom bulunması)

  • Kromozom yapısındaki bozukluklar (kromozom parçalarının eksilmesi, eklenmesi ya da yer değiştirmesi)

  • Mitokondriyal DNA mutasyonları

  • Kalıtsal genetik aktarım (ailesel yatkınlık)

  • Spontan (de novo) mutasyonlar

  • Çevresel etkenlere bağlı genetik değişimler (kimyasal maddeler, radyasyon gibi)

  • Multifaktöriyel etkenler (genetik ve çevresel faktörlerin bir arada etkili olması)

  • Epigenetik değişimler (genlerin ifade edilme şeklini etkileyen kalıtsal mekanizmalar)

  • Tekrarlayan genetik anomaliler (aynı mutasyonun nesiller boyunca aktarılması).


Genetik hastalıkların birçoğu kalıtsaldır, ancak hepsi aynı şekilde aktarılmaz. Kalıtsal genetik hastalıklar, anne veya babadan çocuklara geçen bozuk genler nedeniyle ortaya çıkar. Bu genler tek bir ebeveynden geçebileceği gibi, her iki ebeveynden de alınabilir. Bazı genetik hastalıklar ise ailede herhangi bir öykü olmaksızın, spontan mutasyonlar sonucunda gelişir.


Kalıtsal genetik hastalıklar genellikle şu şekilde aktarılır:

  1. Otozomal Dominant Kalıtım: Hastalıklı bir gen, sadece bir ebeveynden geçtiğinde bile hastalık ortaya çıkabilir. Örneğin, Huntington hastalığı bu şekilde aktarılır.

  2. Otozomal Resesif Kalıtım: Hastalığın oluşması için her iki ebeveynden de hastalıklı gen alınması gerekir. Kistik fibrozis ve orak hücre anemisi bu gruba girer.

  3. X’e Bağlı Kalıtım: Bu tür genetik hastalıklar X kromozomu aracılığıyla taşınır. Hemofili gibi hastalıklar bu şekilde aktarılır.

  4. Mitokondriyal Kalıtım: Sadece anneden geçen genler yoluyla aktarılır. Bu tür hastalıklar enerji üretimini etkileyen sorunlara neden olabilir.


Bununla birlikte, genetik hastalıkların tamamen önlenmesi mümkün olmasa da genetik danışmanlık, erken tanı ve tüp bebek gibi yöntemlerle riskler azaltılabilir. Genetik testler ve taramalar sayesinde bireylerin taşıdığı genetik riskler tespit edilerek önleyici adımlar atılabilir.


En Sık Görülen Genetik Hastalıklar Nelerdir?

Genetik hastalıklar, DNA'daki mutasyonlardan kaynaklanan ve kalıtsal özellikler taşıyabilen rahatsızlıklardır. Bu hastalıkların bazıları otozomal resesif, bazıları ise X’e bağlı olarak geçiş gösterir. Türkiye gibi akraba evliliklerinin daha sık olduğu bölgelerde genetik hastalıkların görülme oranı artmaktadır. Genetik taşıyıcılık testleri, bu hastalıkların erken tespiti ve önlenmesinde önemli bir rol oynar. İşte Türkiye'de sıkça rastlanan genetik hastalıklardan bazıları:


1. Orak Hücre Anemisi: Otozomal resesif geçişli bir hastalık olan orak hücre anemisi, beta-globin genindeki mutasyon sonucu ortaya çıkar. Kan hücrelerinin orak şeklini alması, oksijen taşıma kapasitesini düşürerek ağrılı krizlere ve organ hasarlarına neden olur. DNA dizi analizi ile teşhis edilebilir.

2. Alfa Talasemi: Türkiye’de yaygın görülen bir hastalık olan alfa talasemi, alfa-globin genindeki delesyonlardan kaynaklanır. 4 alfa-globin geninin eksikliği, hastalığın şiddetini belirler. Ağır tipleri ciddi kansızlık ve organ hasarına yol açabilir. Delesyon-duplikasyon taraması ile teşhis edilebilir.

3. Beta Talasemi: Beta-globin genindeki mutasyonlarla karakterize otozomal resesif bir hastalıktır. Bu hastalığa sahip bireyler ağır kansızlık yaşar ve düzenli kan transfüzyonuna ihtiyaç duyar. Taşıyıcılık testi evlilik öncesi riskleri değerlendirmede kritik öneme sahiptir.

4. SMA (Spinal Musküler Atrofi): Türkiye’de 40 kişiden biri SMA taşıyıcısıdır ve her 250 çocuktan biri SMA tanısı alır. Kas güçsüzlüğü ve solunum yetmezliği ile seyreden bu hastalığın en yaygın tipi, Tip 1 SMA’dır. Tedavisi oldukça maliyetlidir ve kesin bir çözüm sunmamaktadır. Taşıyıcılık tarama testleri ile sağlıklı çocuk sahibi olma şansı artırılabilir.

5. Frajil X Sendromu: Down sendromunun ardından en yaygın zihinsel engelliliğe yol açan genetik hastalık, genellikle Klinefelter sendromu olarak bilinir. Bu hastalık, genetik bir anomali nedeniyle erkeklerde bir X kromozomunun fazla olmasıyla ortaya çıkar ve zihinsel gelişim üzerinde çeşitli etkiler yaratabilir.

6. Duchenne Musküler Distrofi (DMD): Kas güçsüzlüğü ve ilerleyici hareket kaybına neden olan DMD, X’e bağlı kalıtım gösterir. Genellikle 5 yaşından önce belirtiler ortaya çıkar ve hastalar ortalama 12 yaşında tekerlekli sandalyeye bağımlı hale gelir.

7. Fenilketonüri: PAH genindeki mutasyondan kaynaklanan bu metabolik hastalık, fenilalanin aminoasitinin vücutta birikmesine yol açar. Diyet tedavisi yapılmazsa zihinsel engel gelişebilir. Doğum sonrası taramalarla erken teşhis mümkündür.

8. Biyotinidaz Eksikliği: Doğumdan birkaç gün sonra belirti vermeye başlayan bu hastalık, biyotin metabolizmasındaki eksiklik sonucu ortaya çıkar. Gelişme geriliği, nörolojik problemler ve cilt bulguları ile seyreder. Yenidoğan taramaları ile teşhis edilebilir.

9. 21-Hidroksilaz Eksikliği: Otozomal resesif geçişli bu hastalık, adrenal bezlerde androjen üretimini artırır. Erkek tipi kıllanma, seste kalınlaşma gibi belirtiler gösterirken bazı ağır vakalarda tuz kaybı nedeniyle ölüm riski oluşabilir.

10. Kistik Fibrozis: Türkiye’de her 30-40 kişiden biri taşıyıcıdır. Solunum sistemi, pankreas ve üreme organlarını etkileyen bu hastalık, infertiliteye ve ciddi organ hasarlarına yol açabilir. DNA dizi analizi ile mutasyon tespiti yapılabilir.


Genetik Testlerin Önemi: Bu hastalıkların tanısında genetik testler büyük önem taşır. Taşıyıcılık taramaları ve DNA dizi analizleri sayesinde hastalık riski belirlenebilir. Evlilik öncesi testler ile doğacak çocuklarda bu hastalıkların önüne geçmek mümkündür. Ayrıca, tüm bu genetik hastalıkları bir panel üzerinden taramak, daha kapsamlı bir değerlendirme sunar.


Tedavisi Olmayan Genetik Hastalıklar Nelerdir?

Genetik hastalıkların tedavisinde bugün için en yaygın yaklaşım gen terapisi olsa da, bu tedavi sadece çok az sayıda hastalık için uygulanabilmektedir. Genetik hastalıkların tam bir iyileşmesi genellikle mümkün olmamaktadır. Ancak hastalıkların neden olduğu semptomları hafifletmek amacıyla hedefe yönelik ilaçlar ve operasyonlar uygulanabilir. Genetik kaynaklı hastalıkların kökeni, genlerdeki veya kromozomlardaki bozulmalardır, dolayısıyla bu hastalıkların tamamen ortadan kaldırılması henüz mümkün değildir. Bununla birlikte, teknoloji ve bilimsel araştırmalar bu alanda önemli gelişmelere imza atmaktadır ve tedavi olanakları her geçen gün artmaktadır.


Çocuklar ve bebeklerde görülen genetik hastalıklar, hayatları boyunca çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimlerinin takip edilmesi büyük önem taşır. Düzenli sağlık kontrolleri, erken tanı ve müdahale açısından kritik bir rol oynar.


Genetik Hastalıklar Nasıl Anlaşılır?

Genetik hastalıklar, bireylerin yaşamlarının farklı dönemlerinde çeşitli belirtilerle ortaya çıkabilir. Bu hastalıkların tanısı, genetik testler, fiziki muayeneler ve aile geçmişi üzerine yapılan değerlendirmelerle konulabilir. Prenatal (doğum öncesi) testler sayesinde, bebeklerde bazı genetik hastalıkların riski önceden tespit edilebilir. Çocukluk döneminde ise gelişimsel gerilik, fiziksel bozukluklar veya kronik sağlık sorunları, genetik bir rahatsızlığın belirtisi olabilir. Yetişkinlikte ise, ailede tekrarlayan hastalıklar ya da yeni gelişen sağlık sorunları, genetik testlerin yapılması için bir neden oluşturur. Bu testlerle, hastalıklar kesin olarak belirlenip, uygun tedavi yöntemleri ve yaşam tarzı düzenlemeleri yapılabilir.


Genetik Hastalıkların Çeşitleri Nelerdir?

Genetik hastalık taşıyıcısı, belirli bir genetik hastalığı taşır ancak hastalık kendisinde herhangi bir belirtiye yol açmaz. Bu kişiler, genetik materyallerinde hastalıkla ilişkili bir mutasyon barındırırlar. Taşıyıcılar, genellikle otozomal resesif hastalıkların taşıyıcılarıdır. İki taşıyıcı ebeveynin çocukları olduğunda, hastalığı gösteren bir çocuk doğma olasılığı vardır, çünkü her iki ebeveyn de hastalıkla ilişkili geni taşıyor olabilir. İnsanlarda 46 kromozom bulunur; bunlardan ikisi eşey kromozomlarıdır.


Bazı genetik hastalıklar aşağıdaki gibidir:

·         Down Sendromu

·         Hemofili

·         Ortak Hücreli Anemi

·         Tay-Sachs Hastalığı

·         Huntington hastalığı

·         Kistik Fibrozis

·         Marfan sendromu

·         DMD Kas Hastalığı

·         Phenylketonuria (PKU)


Erkeklerde bu kromozomlar 46XY, kadınlarda ise 46XX şeklindedir. Kromozomal hastalıklar, kromozomlardaki sayı eksikliği (örneğin, Turner sendromu - 45,X), sayı fazlalığı (örneğin, Down sendromu, Trizomi 21, Klinefelter sendromu - 47,XXY) veya kromozom parçalarındaki kayıplar, fazlalıklar ve değişiklikler (örneğin, 4p delesyon sendromu) gibi çeşitli kromozomal anomalileri içerir. Ayrıca, kromozom parçaları arasındaki yer değiştirmeler kromozomal hastalıklar kategorisine girer.

12 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page